10 Burning Heart
Bir ara moralim yerlerde, hani şu dizi izlerken gelen son dakika faturası gibi… İşte tam o an, Slotter’da dolanırken “10 Burning Heart” diye bir şey çıktı karşıma. Dedim bu da ne? Adı yakıyor zaten, dedim bir dalayım. Ve evet, o an hayatımda bazı şeyler değişti…
İlk bakışta klasik, bildiğin meyve slotu zannettim. Hani portakal, üzüm, kiraz falan… Ama yok, bu başka. “Burning” kelimesi boşuna değil, harbi harbi yanıyor bu oyun. Her spinde bir sıcaklık basıyor insanı. Sanki makinenin içinden lav fışkırıyor. Hele ki 10 tane yanan kalp birden ekranı kapladığında… Bi dur, bi soluklan, kalp ritmini düzene sok.
Bu oyunun içinde bir de o meşhur yanan kalp sembolü var ya… Resmen “bana tıkla, seni zenginliğe uçurayım” diyor. Her geldiğinde gözümde dolar işareti canlanıyor. Hele wild’ı patlattığında… Ahh be kardeşim, orası tufan yeri.
Bak şimdi… Aynı oyunu başka platformlarda da gördüm. Oynadım mı? Denedim. Ama Slotter’da oynarken ayrı bir huzur var. Akıyor resmen. Takılma yok, gerilim yok. Sadece sen, ekran ve yanan kalpler. Kazançlar çatır çatır geliyor, bir de site mobilde yağ gibi çalışıyor. Hele şu çarpanlarla gelen büyük kazançlar yok mu… resmen deli işi. Oynarken “hadi oğlum, bir kalp daha!” diye kendi kendime konuşuyorum.
Bu oyunun temposu var, ritmi var. Durağan değil ama yormuyor da. Ne zaman spin atsam, içimde bir heyecan. “Bu sefer olacak” diyorum. Ve çoğu zaman da oluyor!
10 Burning Heart öyle bir oyun ki… sadece cüzdanı değil, ruhu da ısıtıyor. Belki de adındaki o “heart” kısmı boşuna değil. Oynarken insan kendini sıcak bir yaz akşamında hissediyor. Hani balkon keyfi yaparken gelen güzel haber gibi.
Slotter sayesinde bu oyunu deneyimlemek ise apayrı bir keyif. Hem güvenli, hem hızlı, hem de zevkli. İyi ki var. Açıyorsun, oynuyorsun, kazanıyorsun. Hayat bazen bu kadar basit olabiliyor.
Bak abi, The Secrets of London deyince insanın aklına direkt Sherlock Holmes, köhne sokaklar, sisli…
Şimdi sen bana de ki, “Vahşi Batı’da şans mı olur be abi?” Ben de sana…
Bak, The Great Egypt deyince insanın aklına hemen o devasa piramitler, firavun maskeleri ve hazine…
Bir gün oturmuşum, moral sıfır. Hani şu marketten alıp da tatsız çıkan portakal gibi... Ama…
Vallahi abicim, 30 Spicy Fruits dedin mi insanın canı ister istemez bir manav sepeti ister…
Yani şimdi adını görünce “Vampire Night” insan ister istemez tedirgin oluyor. “Ulan bu gece benim…